Büyük şehirlerde yaşam karmaşıktır. Uyulması gereken kurallar, bağlı olunan sorumluluklar ve takip edilmesi gereken düzen... Bütün bunların arasında fark etmediğimiz veya edemediğimiz tonlarca fırsat, vaka, durum vardır.
Büyük şehirler insanlarla beslenir. Birçok yerden göç etmiş türlü türlü insanlar büyürler de büyürler. Kültürler karışır, kelimeler karışır, bakışlar karışır, duygular karışır; kafalar karışır. Karşı kaldırımdan kimin geçtiğine dikkat etmeyiz, göz alıcı bir güzellik veya fazla etkileyici bir duruş yoksa. Böyle dikkat toplayan kişileri ise herkes fark eder, bazıları da onlar tarafından fark edilmek ister. Fark edilmek isteyen bir çok insan, çok farklı sebeplere sahiptir. Bir satıcı, esnaf veya yol kenarında oturmuş bir dilenci; insanlar tarafından görülmek isterler. Görmeyenler olduğu gibi çok fazla görenlerde var elbet. Onların insanları kullandığını düşünenler olduğu gibi, mecbur kaldığını düşünen veya düşünmek isteyen insanlar hep karşı karşıya gelirler. Her birey kendi doğrusuna sahiptir...
Onlarla her gün karşılaşıyoruz ama görmüyoruz. Farklı görünüşler, farklı konuşmalar...
Binlerce farklı yüz, binlerce farklı fikir, binlerce yaşam ve binlerce farklı insan saklar büyük şehirler. Farkında olmadığımız insanlar, yüzler, cümleler ve sloganlarla dolu olan sokaklar... Hepsini görmeye ve umursamaya mecbur değiliz ama şehrin bütün yüzleriyle karşı karşıya gelmeliyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder