Yaşlanmayan efsane! Hani derler ya yılların eskitediği adam, hah işte tam da o kalıp bir herif. Artık bana 1964 Porto Şarabı tadı vermeye başladı. Tokyo "Motel", Panik! At The "Sisco" gibi salak saçma "çocuk"larla kandırmaya çalışan yeni sınıf yapımcılar sayesinde kıymetini çok daha iyi anlamaya başladım.
Onun, izlediğim ilk canlı performansıyla gerçekten büyülenmiştim. Amerika'da ki "Televizyon Showları Prömiyeri"nin finalinde inanılmaz iki adamla sahneyi paylaşmıştı. Allahım ne geceydi o. "Yıllık şarap" Alice Cooper'ın adını duymam yetmezmiş gibi bir de ardından Rob Zombie ve Slash çıkageldi. Aşırı amatör bir gitarist olarak ben tam bir Slash hayranıyımdır. Ama Alice Cooper'ın sahneye çıkışını beklerken Slash falan kalmadı. Elinde iğne olan hemşirenin boğazını keserek başladı şovuna. Tabii bütün kan seyirciye sıçradı. O an üstad göründü uzun saçlarıyla, tuttu hemşireyi ve kanını yaladı sonra sahnenin önüne geldi numaradan tükürdü. Ardından bir başka "ağbi" geldi ve handbangin kralını yaptı. Ardında bir uzun saçlı "ağbi" geldi. ama ne geldi gitarı ağlattı. O üçlüyü ömrüm boyunca unutmayacağım.
Ozzy Ozbourne ile yapılan düetten hiç bahsetmiyorum zaten. Yıllar yıllar geçmiş, adamınyüzü babanemim ki gibi olmuş ama hala yeni yetme "çocuklara" taş çıkartan hatta onları solda sıfır bırakan harikülade bir sahnesi var. Aynı Eddie li Iron Maidem turnleri gibi, tıpkı Pentagram'ın 20. yılı şerefine verdikerli Bostancı konseri gibi, tıpkı Alice Cooper'ın gençliği gibi, tıpkı Alice Cooper gibi, sadece onun gibi, tek ve ebedi, benzersiz ve muhteşem, Bir tek o Alice Cooper....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder