16 Mayıs 2009

Auschwitz!

"Auschwitz! Mean the pain!"

Geçen günlerde belli bir takım geyikle vakit öldürürken gözüme çarpan bir şey oldu. Msn de nickime "Auschwitz" yazmış ve öyle bırakmıştım. İlk olarak Slayer'dan duymuştum bunu. "Acının anlamı" diye haykırıyorlardı. Bir an düşündüm; Evet, ne olduğu hakkında bir fikrim vardı ama tam olarak bilmiyordum - sırf şarkıda getiği için yazdığımı sanmayın-. Google'dan bir kaç ön aramayla aslında ne olduğunu öğrendim. Polonya'nın batısında ki küçük bir kasabaymış aslında. Ama sıradan bir kasaba değil tabii ki. Nazilerin kurduğu "zorunlu çalışma ve imha kampı". Ben ise Nazilerin yapıtığı soykırımların veya katliamların tanımlanması için türetilen bir kelime olduğunu düşünüyordum yanlıca. Türetilmekle kalmamış yaşatılmış. Tam da bu sırada çok sevdiğim bir arkadaşımla konuşurken o da bana bunu sordu: "Auschwitz ne?" diye. Ben ona hala ilk bildiğim şeyi söylüyordum. Nazilerin soykırımı.

Bana soykırımlara fazla bulaşmamam için tavsiyede bulundu. Malum koca bir yalan ve iftira var ortada. Bize yapılanı biz yapmışız gibi gösteriyorlar. Eveti 1915 olayları. Konuşmamız buraya dayandı ve buradan da, şu anda alttan alttan kendi "soyu bozuk"larına toprak arayışında olan Kürtlere kadar dayandık. Keza onlarda başladılar "Bize soykırım yaptınız" diye. Hey yavrum hey! Biz neymişizde haberimiz yokmuş. Allah bilir daha bizim bile bilmediğimiz daha kaç kişiye soykırım yapmışızdır. Neyse daha sonra farkettik ki bunları değil konuşmak, düşünmek bile büyük Türk destanımızın adının köreltilmesine yardımcı olmaya yetiyor günümüzde.
Ergenekon diye bir oluşum var. Görüp görebileceğiniz en "kolpa" devlet olayıdır. Açılımı ise, "darbe planı yapıyorlar" diyerek kendisini bu ülkeye, bu millete ve bu topraklara adamış olan paşalarımızı "yataktan düşürerek", "yemeğine müdahele ederek", "merdivenden düşürerek" bitirmektir. Haklarını vermek lazım şimdiye kadar tıkır tıkır çalıştı bu plan. Hala da çalışmaya devam ediyor.

ÇAĞDAŞ YAŞAMI GEÇTİK SIRADA "VATAN" VAR!

Tam biz bu konuları tartışırken o bana "keşke gerçekten bir darbe olsa" dedi. Belki haklıydı tek yol buydu. Evet, bence de öyleydi ama yine benim fikrimce çağ dışı bir olaydı. Ama eğer bir ülkede hukukun üstünlüğü diye bir şey kalmamışsa siz zaten çağ dışısınızdır ve darbe olması veya girişimi asla bir suç sayılamaz ve bu sebepten bir suçlama olamaz. Daha sonra dostum devam etti: "Asker halktır bunu sakın unutma. Halk için vardır, halk sayesinde vardır. Hükümet elbet kurulur elbet varolur. Bütün Afrika ülkelerinin bir hükümeti var. "Kuzey Irak" diye bile bir bölgesel hükümet var. Bunun bir önemi yok. Paşalar bu vatanın namusudur, canıdır, her şeyidir. Vatan da onların her şeyidir. Paşalar "Abdülhamit" gibi değildir. Mustafa Kemal' de cumhurbaşkanından öte bir paşadır ve biz Türkiye Cumhuriyeti milleti onlara sahip çıkmak en büyük görevlerimizdendir. Bunları unutma." demişti ve ben bilgisayar başında sandalyeye çakılıp kaldım. İçeriden çağrılıyormuşum, duymadım. Sadece ekrana bakmakla yetindim. Yazdıklarına verecek bir cevabım asla olmazdı ama bana kendisini desteklemem için bile koz bırakmamıştı. Bütün bu cümleler o an da beyinime kazındı. Artık söyleyecek tek bir cümlem kaldı o soysuzlara:

DUYUN BENİ BÜTÜN SOYSUZLAR, HAİNLAR, DAĞDAKİ KÖPEKLER;
BU VATAN BİR BÜTÜNDÜR
BU VATAN KUTSALDIR
BU VATAN TEKDİR
BU VATAN TÜRK DÜR

DUYUN BENİ MİLLETİN SIRTINDAN GEÇİNEN, ONLAR KANDIRANLAR
BU MİLLET SİZE KOZ VERMEZ
BU MİLLET SİZE GÜVENMEZ
BU MİLLET SİZE KANMAZ
BU MİLLET ZEKİDİR
BU MİLLET TÜRK DÜR

DUYUN BENİ BÜTÜN BÖLÜCÜLER, KANSIZLAR, KANCIKLAR:

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder