29 Mart 2011

Luis Royo

Resim belki de sanatın en düşündürücü ve en ilginç dallarından biri. Çoğu sanat müzesinde tabloların karşısına kurulmuş rahat ve geniş koltuklar vardır; insanlar karşılarına geçip resmin derinine insin, onu kavrasınlar diye. Hatta soğuk ülkelerde bu koltukların arkasına birde büyükçe bir kalorifer peteği bulunduğunu biliyorum.

Resim kesinlikle yoruma çok fazla açık bir sanat dalı. Tuvalde kendi alışılmamış dünyanızı pek harika yaratabilirsiniz veya zaten var olanı beyninizde öyle bir kurgularsınız ki resmi seyredenler yepyeni dünyalara giderler; tıpkı Guernica gibi.
İşte o zaman bu bir resimdir, cevabını rahat rahat verebilirsiniz.

Luis Royo kendi beyninde ki fantezileri tuvale çok estetik yansıtabilen, rahatsız edici olabilecek duyguları evcilleştirmesini bilen bir teknik ressam. Yaptığı çizimlerle son yıllarda farklı bir şöhrete sahip oldu. Çizimlerinde bilim-kurgu, kadın ve pornografi üçlüsü ağır basar. Ama bana göre çizim yeteneği üst düzey, her yerde de tartışırım. Çizdiği kadın motifleri hem zayıftır, hem zorba, hem de sert... Kurduğu denge muhteşemdir. Çizimlerinden yola çıkarak kadınları doğa üstü yaratıklara layık gördüğünü söylemek mümkün, bende bu düşünceyi uyandırıyor. Genelde bir "cariye" tasviri gibi görünse de ben aslında kadınların büyülü etkilerini resmetmek istediğini düşünürüm. Sanki kendine bile yakıştıramıyor kadınları, onları en üste koymuş gibi. Bu çok farklı bir bakış açısı. "Educa" nın puzzle serisiyle tanıştığım Victoria Frances çalışmaları da aynı bakış açısına sahip. Bu açıyı harika bir çizimle birlikte görünce farklı düşündürüyor. Çünkü bu çizimlerde ki kadınların gözlerinde tarifi zor bir bakış var. Hem masum, hem fitne; hem ateşli, hem mağdur.

Luis Royo, Victoria Frances ve kim bilir daha adını sanını bilmediğim değerli birçok ressam, resime bu farklı bakış açılarını getirdikçe yapıtlar çok daha değerleniyor. Sadece fantasy art ya da resime bağlı bir ön görü değil benimkisi, sanatın her alanında farklı bakış açılarına ihtiyaç oluyor, her zaman. Müzikte bir zamanlar bunu Elvis, bir zaman Jimi, bir zaman da Zappa yakalamışlar. Aynı şekilde Beethoven, Mozart; fotoğrafta iftiharımız Ara Güler ve belki de şu zamanda benimde takip ettiğim Mehmet Turgut; resimde Van Gogh gibi birçok usta alanlarında çığır açmışlar. Luis Royo'da kendi alanında belki de bunu başarıyor.


1 yorum:

  1. çok, çok kısa birşey... Mehmet Turgut'a fotoğrafçı değil de "dijial sanat"çı demek gerekir bence.

    YanıtlaSil