11 Aralık 2009

Videodrome


















Dün Albert Camus' nün "Yabancı"sını almak için D&R' a girdim. Aklıma birden 5TL' ye filmlerin olduğu o stand geldi ve gidip bir göz attım. Harika filmler buldum. Önce "Rest" diye bir filme rastladım. Konusu ve kapağı beni cezbetti, koydum çantaya. "3 al 2 öde" bölümüne de göz atmakta fayda var dedim. Toplam 4 film beğenip attım kolumun altına. "Unknown", "Videodromer", "Mr. Brooks" ve "Rest". Kitabımı da aldım ve eve geldim. Akşam "Rest" i izledim ve gerçekten berbat bir film olduğu kanısına vardım. Aslında çok güzel bir konusu var ve yeterince iyi bir kurguya sahipti. Ama ilk önce beni filmden koparan o iğrenç soundtracki oldu. Kulak tırmalayıcı ve yanlızca kendini tekrar eden, içi boş, anlamsız notalardan oluşuyordu. Daha sonra o rezaler İngilizce..! Aman Allahım...Zorunda olmadıkça bir filmi yarım bırakmam ama bu filmin sonu gelmek bilmedi. Dediğim gibi kurgusu iyi olduğu için filmin sonuna kadar merak etmeye devam ediyorsunuz ama bu sizin filmden zevk almanızı sağlamıyor.
Bugün ise daha önce "Spider"ını izlediğim ama anlayamayacak kadar küçük olduğum için yanlızca izlemiştim. Şimdi o üstadın "Videodromer"ını izledim ve büyülendim. Bu adam tam bir manyak..! Aslında onu evinde bir elektronik aletle sevişirken hayal etmek zor değil. Bu filmi anlatmak istemiyorum. Merak edenin izlemesi lazım. Ama David Cronenberg' e ne kadar saygı gösterilse az...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder